Tanıtım Bülteni
O gün yaptığı tek hata; Espresso'yu Cool Lime Refresha ile aldatmaktı. Fakat hiç ummadığı, görmek istemediği kişi de o gün karşısına çıkmıştı. Dışarıdan bakılınca ne kadar şans işi gibi görünse de, bu tam anlamıyla bir fiyaskoydu. Onunla yüz yüze olmak hayatının kıyameti, azap defterinin gün yüzüne çıkmasıydı. Liseden sonra öğrendiği gerçeklere rağmen kalbini yarı aralık bırakmış ve hep darbelere maruz kalmıştı. Kaderin kendisini sürekli lisede Kaya Yelkenci'ye verdiği büyük dersle sınadığından şüpheleniyordu. Tam hayatını yeniden rayına sokmuşken ve mükemmel bir ilişkisi varken, Kaya Yelkenci'yle bir kafede karşılaşmak tüm sinir sistemini çökertmişti ve hazmedemediği gerçeklerle yüzleşmesine sebep olmuştu. Özge'nin tek yapması gereken onu görmezden gelmekti. Ama bu fikir onun yeni patronu olduğunu öğrenmeden önce geçerliydi. Şimdi onun dayısının şirketinde çalışıyorken, adam başına yarı patron olmuşken ve kendinden nefret ediyorken tek düşündüğü şey; espressonun lanetine uğradığıydı.
Yazarı: Nurdan Keleş
Çevirmeni : -
Orjinal Adı: -
Yayınevi : Postiga Yayınları
Goodreads Puanı: - 5
Seri Sıralaması: -
Safa Sayısı: 592
Okurken yorulduğum kitaplardan biri daha :)
Yazar, sempatik, hazır cevap,ve biraz da çenebaz bir karakter yaratmaya çalışmış ama ipin ucunu bayağı kaçırmış, zira bu kız çenenin dibine vurmuş, ukalalığın tarihini yazmış, çenesiyle bir insanı öldürüp delil yetersizliğinden serbest kalır o derece yani :)
Kitapta Oğuz karakteri dışında herkes,çenebaz hanım kızımıza aşık,hayır dertleri ne bu adamların anlamadım,gerçek hayatta yollarını değiştireceklerine eminim :)
Kızımızın adı Özge,kendisi mimar,sürekli arkasından atıp tuttuğu,hiç bir huyunu beğenmediği bir erkek arkadaşı var adı Umut, ama gel gör ki hiç bir şeyini beğenmediği bu adamdan sürekli beklediği bir evlenme teklifi var ,etse evlenecek yani, perhiz ve lahana turşusu geliyor aklıma :) fakat işler umduğu gibi gitmiyor ve beni hiçte şaşırtmayan bir şey oluyor,kızımız aldatılıyor, kızda zaten terk edilme korkusu var yada sendromu babası terk etmiş,erkek arkadaşları terk ediyor,eden edene :)
Bu buhranlı döneminde karşısına Kaya çıkıyor, lise yıllarında bir süreliğine çıkmışlar, kendisi kitabın esas oğlanı,Kaya'yı sevdim,sözleri,hareketleri,duygularını ifade ediş şekli daha bir gerçekçi geldi bana,
Kaya Özge'nin mimarlık yaptığı şirketetin sahibin yeğeni,lise yıllarında Özge den esaslı bir tekme yemiş,ama kızın bu yaptığı Dünya'nın en aptalca olayı bence,Kaya okulun en çapkın genci,bir gülüşü ve gamzeleriyle etkilemediği kız yok,okulda çıkmadık kız bırakmamış,arkasından akıtılan gözyaşlarının haddi hesabı yok,Özge de buna sinir oluyor ve okuldaki kızların duygularıyla oynadı diye, onların intikamını almak için Kaya ile çıkıyor ve sonra terk ediyor, aklı sıra intikam alıyor, tamda Özge'lik bir intikam şekli, ona neyse :)
Yazar araya bir sürü yan karakter sıkıştırmış,Özge'nin çenesinden fırsat bulduğum,zamanlarda onlara da yoğunlaşmaya çalıştım, en az kendisi kadar çenebaz ve ne istediğini bilmeyen bir arkadaş Cemre,onun neredeyse kapıda görüp aşık olduğu Oğuz,sonra Kaya'nın nişanlısı Ceren,kitabın ortalarında nur topu gibi hayatımıza dahil olan kardeşler, Özge'nin annesi ve şirket çalışanları da derken ortalık çarşamba pazarına dönmüş :)
Açıkçası Kitabın en sevdiğim Bölümü 573 ve 592 sayfaları arası oldu, yazar bu bölüme " Esaslı Bir Son Söz" adını vermiş, buradaki Özge bana daha gerçekçi,daha sıcak,ve aklı başında geldi, gerçi aradan geçen yıllar olgunlaştırmış ta olabilir, yıllara minnettarım :)
PUANIM
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder