Harika bir fantastik seri Dark Hunter, kitabın kahramanlarından bazıları binlerce yıl önce bir şekilde tanrıları kızdırmış, ve onların hışmına uğramış, bazıları düşmanları tarafından öldürülen ailelerinin intikamını almak için tanrılarla anlaşmış bunun karşılığında ruhlarını onlara satmış ölümsüzler…
ilk
kitabın kahramanı Makedonyalı Julian en son 107 yıl önce bir
kitabın içine hapsolmuş ve bir aşk
kölesi olarak lanetlenmiş, tek amacı kadınların ondan istediği her şeyi yerine
getirmek, tek görevi onları memnun etmek, kendi hislerinin yada duygularının hiçbir
önemi yok…
ikinci kitabın kahramanı Trakyalı Kyrian, binlerce yıldır günümüz
dünyasında, gecelerini , insan avlayan vampirlerin peşinde, amaçsız boş bir
hayat yaşayarak, onları yok ederek geçiriyor…
Üçüncü kitabın kahramanı, Talon, yanlışıkla savaş tanrısının oğlunu
öldürünce, Camulus onun ailesini yok etmiş Talon intikam için ruhunu satmış oda
vampir avcısı olarak günümüze kadar gelmiş…
Dördüncü kitabın kahramanı, Zarek Romalı bir köle,beklide
en acılı hikaye onun ki çocukluğunda yaşadığı hayat yok artık dediriyor insana,
hayatının aşkı ise onun masumiyetinin doğruluğunu anlamak için görevlendirilmiş
bir tanrıça,..
Beşinci kitabın kahramanı bir Viking savaşçısı, onu bir kez gören daha sonra hatırlayamıyor, onu unutmaya mahkumlar, bu nedenle Wulf kimseye bağlanamıyor çünkü ertesi gün kimse onu hatırlamıyor..
Her kitapta karakterlerin birbirlerini
tanıdıklarını görüyoruz bazen bir arada savaşıyorlar bazen tek başlarına…Kahramanlarımızın
aşık olduğu kadınların bazıları, sıradan insan kadınlar, bazıları üs katlardan
tanrıçalar , aşkları da, intikamları da çok güçlü bu savaşçıların : )
Ama her
kitapta bir karakter var ki en sevileni, adı Acheron , kitabını en çok merak ettiğim şahıs
: ) ulaşılması en zor olanı , en zekisi, her şekilde bu ölümsüzlerle bağlantıda
ve her daim yardımlarına koşan biri ve sürekli renk değiştiren enteresan
saçlara sahip : ) fakat Acheron, tanrıça Artemis tarafından onun isteklerini
yerine getirmekle cezalandırılmış, Artemis onu her açıdan kullanıyor, özellikle
gecelerini, onun istemediğini bilmesine rağmen kendine adamış, öyle ki onun
için tüm tanrılara meydan okumuş durumda
Serinin 12 yada 13 kitaba kadar yolu var
görünüyor : ))
Sevgili okuyucularım,
Bir kadınla yatak odasında hapis kalmak muhteşem bir şey. İki bin yıldan uzun bir süre, yüzlerce yatak odasına hapsedilmekse pek hoş değil. Sonsuza kadar bir kitabın içinde aşk kölesi olarak kalmakla lanetlenmek, Spartalı bir savaşçıyı bile mahvedebiliyor.
Bir aşk kölesi olarak kadınlara dair her şeyi biliyorum. Onları nasıl etkileyeceğimi, onlara nasıl dokunacağımı ve en önemlisi, nasıl zevk vereceğimi… Fakat Grace Alexander'ın fantezilerini gerçekleştirmek için dünyaya çağrıldığımda, beni bir aşk kölesi olarak değil, azap dolu geçmişe sahip bir erkek olarak görebilen bir kadınla ilk kez karşılaştım. Beni yatak odasından çıkarıp bana dünyayı gösterme zahmetine giren bir tek o oldu. Bana tekrar sevmeyi öğretti.
Ama ben sevmek için yaratılmadım. Ebediyete kadar sevgisiz kalmakla lanetlenmiştim. Bir komutan olarak uzun zaman önce cezamı kabullenmiştim fakat sonra yaralı kalbimin, yokluğuyla yaşayamayacağı Grace'i buldum. Peki, aşk her şeyin ilacı olabilir mi? Bir laneti kırması gerçekten mümkün mü? Makedonyalı Julian
PUANIM
Karanlık Avcı Serisi 2
Ölümsüz olmanın nasıl bir şey olduğunu merak ettiğiniz oldu mu? Ya insan avlayan vampirlerin peşine düşerek geceler geçirmenin? Sınırsız zenginliğe ve güce sahip olmanın? Benim hayatım böyle geçiyor ve bu hayat son derece karanlık ve tehlikeli. Binlerce insanı koruyorum ama beni kimse tanımıyor. Ve yaptığım işin her dakikasını seviyorum.
Daha doğrusu bir gece en korkunç kâbusuma kelepçelenmiş bir halde uyanana kadar böyle olduğunu düşünüyordum. Bu kâbus, tutucu olduğu kadar zeki, seksi, komik ve doğaüstü olan hiçbir şeyle, yani benimle ilgisi olmasını istemeyen bir kadın formundaydı.
Amanda Deveraux'ya olan ilgim savunduğum her şeyle ters düşüyor. Son kez âşık olduğumda sadece hayatımı değil, ruhumu da kaybettiğimi söylememe bile gerek yok. Fakat Amanda'ya her baktığımda tekrar denemek istediğimi fark ediyorum. Sevginin ve sadakatin hâlâ var olduğuna inanmak istiyorum.
Daha da önemlisi Amanda gibi bir kadının, savaş yaraları çok derinlere inen ve korkunç bir ihanetle kırılan kalbinin bir daha atmayacağından emin olan bir erkeği sevip sevemeyeceğini merak ediyorum. Trakyalı Kyrian
PUANIM
Karanlık Avcı Serisi 3
Ölümsüz bir savaşçı hem tutkularıyla hem de karanlıkla savaşacak...
Bir Kelt klanının şefi olan Talon büyük bir hata yaparak savaş tanrısı Camulus'un oğlunu öldürür. Buna çok öfkelenen Camulus onu lanetler ve Talon tüm sevdiklerinin korkunç bir şekilde öldüğüne şahit olur. Ancak kendi klanı kız kardeşini gözlerinin önünde öldürdüğünde çaresiz kalan Talon intikam alabilmek için ruhunu satar.
Bin beş yüz yıl sonra Talon, insanları av olarak gören yaratıklarla savaşan, ölümsüz ve isimsiz bir kahraman haline gelmiştir. Ona sadece hayatta kalmayı değil, yaşamayı hatırlatan, sıradışı ressam Sunshine'la tanışana kadar hayatından memnundur. Ne yazık ki Mardi Gras başlamış ve New Orleans eski tanrılarla dolmuştur, dünyayı tekrar ele geçirmek isteyen Camulus da aralarındadır. Kılıçlar çekilmiş ve Talon için intikam zamanı gelmiştir. Fakat onsuz yapamayacağı kadını ve diğerlerini kurtarabilecek midir?
PUANIM
Karanlık Avcı Serisi 4
HİÇBİR İNSANİ ÖZELLİĞİ YOKTU
ONA OLAN ARZUSU DIŞINDA
Zarek, Karanlık Avcılar'ın en tehlikelisidir. Hayatını Romalı bir köle olarak geçirmiştir ve yüzyıllardır sürgün hayatı yaşamaktadır. Kimseye güvenmeyen bu adamın günün birinde güçlerini hem insanların hem de vampirlerin üzerine salacağına inanılmaktadır.
Tanrılar Zarek'in ölmesini istese de onu yargılayıp kaderine karar vermesi için Adalet Tanrıçası'nın kızı Astrid'i görevlendirirler. Astrid yargılama süresince yalnızca beyaz kurdunun gözlerinden görebilmektedir. Fakat kendisine tanınan iki haftalık sürede karar vermesi o kadar da kolay olmayacaktır. Zarek gerçekten de düşmanlarının söylediği gibi kana susamış bir canavar mıdır? Astrid araştırma yaparken korkunç sırlarla birlikte Zarek'in hiç beklenmedik yönlerini de ortaya çıkaracaktır…
PUANIM
Karanlık Avcı Serisi 5
Acımasız Karanlık Avcı, Ruhunu Sadece Bir Kadının Aşkıyla Geri Kazanabilirdi…
Ölümsüz Viking savaşçısı Wulf'un oldukça etkileyici fakat bir o kadar da sinir bozucu bir gücü vardır: Karşısına çıkan herkes beş dakika sonra onu unutmaya mahkûmdur. Karanlık Avcı bu sayede kolaylıkla tek gecelik ilişkiler yaşar ama uzun süreli bir birlikteliğe adım atamaz. Lanetlenmiş ruhunu geri kazanabilmesi içinse gerçek aşkı bulması şarttır.Sonunda onu hatırlayabilen bir kadınla tanışır: Cassandra. Ancak genç kadın, Wulf'un avlamaya yemin ettiği lanetli ırkın son prenseslerinden biridir. Kadim lanetler, kehanetler ve Yunan tanrılarının müdahaleleriyle yüzleşmek zorunda kalacak olan ikilinin artık tek bir amacı vardır: Gerçek aşka ulaşmak.
KARANLIK AVCI SERİSİ SIRALAMASI İÇİN TIKLA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder