Tanıtım
Her Şey Bir Baloda Başlar Genç ve güzel Lillian Bowman, özgür Amerikalı tarzının pek de 'uygun' olmadığını çabuk öğrenir. Onu en çok tenkit eden de Londra'nın en seçkin aristokratlarından, kendini beğenmiş ve çekilmez Lord Westcliff, yani Marcus'tan başkası değildir.
Rastlantılar Bahçede Devam Eder Marcus şoke edici -ve elbette tehlikeli şekilde- onu kollarının arasına alır. Lillian hiç hoşlanmadığı bir adama karşı duyduğu tutkuya yenik düşer. Zaman durur; sanki onlardan başka kimse yok gibidir... Neyse ki kimseciklere yakalanmazlar!
Ve Aşk Bir Sonbaharda Gelir Marcus duygularına her zaman hükmetmeyi başarmış bir adamdır ve bu konuda bir kaya kadar serttir. Fakat Lillian ile birlikteyken her dokunuş işkenceye ve her öpücük de bir baştan çıkarışa dönüşür. Ancak kendisine besbelli uygun olmayan bu kadını, nasıl eş olarak alacaktır?
Rastlantılar Bahçede Devam Eder Marcus şoke edici -ve elbette tehlikeli şekilde- onu kollarının arasına alır. Lillian hiç hoşlanmadığı bir adama karşı duyduğu tutkuya yenik düşer. Zaman durur; sanki onlardan başka kimse yok gibidir... Neyse ki kimseciklere yakalanmazlar!
Ve Aşk Bir Sonbaharda Gelir Marcus duygularına her zaman hükmetmeyi başarmış bir adamdır ve bu konuda bir kaya kadar serttir. Fakat Lillian ile birlikteyken her dokunuş işkenceye ve her öpücük de bir baştan çıkarışa dönüşür. Ancak kendisine besbelli uygun olmayan bu kadını, nasıl eş olarak alacaktır?
Yazarı: Lisa Kleypas
Çevirmeni: Yasemin Büte
Orjinal Adı: ıt Happened One Autum
Yayınevi: Epsilon Yayınları
Goodreads Puanı: 4.16
Seri Sıralaması:2/5
Sayfa Sayısı: 380
Lisa Kleypas, beni şaşırtan yazarlardan biri, bazı kitaplarını severken bazılarını hiç sevemedim :)
Bu kitabı benim için ortalamaydı, zira benim kitaplarda sevmediğim şeylerden biri yan karakterlere fazlaca yer verilmesi ve gereksiz çene muhabbetleri, böyle olunca asıl karakterlere ve onların birlikte olduğu sahnelere gelene kadar kitabı yarılamak zorunda kalıyorsunuz , kitabın girişindeki parfüm ve koku alma duyusu üzerine yapılan muhabbeti çok gereksiz buldum,sayfalar dolusu anlatılacak ne vardı allah aşkına, ayrıca sayfalar ilerledikçe "süs bitkileri" adı verilen kızların sohbetleri çok sığ geldi bana :)
Kitabın sonlarına doğru Marcus ve Lillian'ın sahneleri güzeldi, iki zıt karakterin birbirlerinden uzak duramamaları eğlenceliydi, Lillian'ın bana sevimli göründüğü tek yer sarhoş olduğu sahneydi, orada Marcus'la yaptığı sohbet ve itirafları güzeldi :)
Marcus bence gayet olgun bir karakterken, Lillian'ı şımarık ve çocuksu buldum :))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder