Siz hiç, birbirine tıpatıp benzeyen ikizler gördünüz mü? İşte ben onlardan biriyim... Adım, Arın Soylu.
Genç, yakışıklı, güçlü ve mutlu bir erkeğin hayatı, bir anda nasıl altüst olur? Kolay… Bunun için, serseri ikizinizle, akıl almaz bir oyunun içine girmeniz yeterli. Sadece üç haftalığına, başka birinin hayatını yaşamaya cesaret ederseniz, beraberinde gelecek bütün sürprizlere de hazırlıklı olmalısınız.
Ben de hazırlıklıydım. Ta ki onu görene kadar... Tuna'mı… Bal rengi saçları ve güneş gibi parlayan yüzüyle, birdenbire hayatımı kökünden değiştirmişti. O benim beklediğim di, o benim geleceğim di. Onu elde etmeme kimse engel olamazdı. Hiçbir şey beni durduramazdı. Durduramadı da…
Yazarı: Fatma Erdek
Yayınevi: Ephesus Yayınları
Goodreads Puanı: 4.24
Sayfa Sayısı: 543
Arın Soylu, sosyetenin en tanınan çapkını kardeşi Meriç'in isteği üzerine bir süreliğine onun yerine geçmek zorunda kalıyor, yıllardır Yunanistan'da yaşayan Arın, baba mesleği olan gemi yapımı işlerine ara verip ülkesine dönüyor, çocukluklarından beri kardeşiyle yer değiştirme oyununu oynadıkları için ailelerinin buna kolayca kanacaklarını biliyorlar zira onlar "tek yumurta ikizi" kalabalık ve güzel bir ailesi var Arın'ın oldukça da eğlenceliler, fakat yeğenlerinin öğretmeni Tuna'nın genç adamın hayatına girmesi işleri karmaşık bir hale sokuyor...
Zamanında Tuna ve Meriç arasında yaşanan bir yanlış anlaşılma sonucu kız Meriç'ten nefret ediyor, eline geçse bir kaşık suda boğacak o derece, Arın kıza sırılsıklam aşık olunca bu nefreti aşka çevirmek iyice zorlaşıyor , zira bir süre yalanını devam ettirmek zorunda, aslında Arın 'ın kıza bir türlü " Ben O Değilim" diyememesi kitabın ana kurgusunu oluşturuyor...
Zamanla Arın'ın kıza olan duyguları yoğunlaştıkça kaybetme korkusu artıyor ve basit bir yalan kocaman bir soruna dönüşüyor...
İnsanı yormadan okunan güzel bir kitaptı, bir erkeğin bakış açısıyla anlatılan kitapları seviyorum her şeyi Arın'dan dinlemek zevkliydi :)
Yalnız eksileri de vardı tabi, mesela kurguya bakacak olursak sayfa sayısı çok fazlaydı, Arın'ın jet hızıyla aşık olması pek inandırıcı gelmedi, ayrıca Tuna'nın kaprisleri bir yerden sonra hiç çekilmedi, o kadar gereksiz uzattı ki her şeyi, duygularını itiraf etmek olsun, kendi ailesiyle ilgili korkularını ilişkisine yansıtmak olsun sıktı beni , hele nazı niyazı ya sabır dedirtti, aslında bu ikili bana göre birbirlerine hiç uygun değil, sanki yazar zorla bir araya getirmiş bunları :)
Puanım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder