Meyra Kaya. 18 yaşındayken kaçırılan ve bir haftası, bütün hayatına mal olan parlayan ışık. Bir haftanın sonunda evinin önünde kesikler içinde çırılçıplak uyanan Meyra için oyun yeni başlıyor.
“Gücün bende olduğunu biliyorsun, yapabileceklerimi, kaybettireceklerimi… Ama bir şeyi kaçırıyorsun. Ben hep arkandan gelen karaltıyım. Beni bulman için arkanı dönmen gerek. Cesaretine karışmış korkun buna engel olsa da dön arkanı. Unutma ben herkesim. Bir aşağıdayken bir yukarıdayım. Ben yakalanamayan ruhun körelmiş gölgesiyim.”
,
YORUM
Kitapta Meyra adında genç bir kızı, belirli aralıklarla kaçırıp işkenceler eden, aynısını kızın arkadaşlarına da yapan bir sadistin, bu grubun başına nasıl bela olduğunu okuyoruz....
Bu sadist kim, bir yabancı mı yoksa içlerinden biri veya birileri mi, tüm bu yaşananların Meyra'nın geçmişinde yaşadığı kayıplarla bir ilgisi olabilir mi, okurken sürekli bu sorular dolaşıyor beynimizde. Aslında bazen düşmanı çok uzakta aramaya gerek yoktur en yakınındakine bakmak gerekir....
Bence Meyra'nın da hatası çoktu, başına gelen onca olaya rağmen sürekli hayatına yeni birilerini gözü kapalı aldı, evlerine girdi çıktı, can ciğer arkadaş oldu, kim nereye çekerse oraya giden bir karakterdi, insan hali hazırda hayatında olanlardan bile şüphe ederken bu kız evinin kapısını her önüne gelene açtı... En yakınım dostum dediği Poyraz'la olan ilişkisi de bir tuhaftı yani bana fazla vıcık geldi, esas oğlan Akın deseniz ne bileyim tam aradığımı bulamadım ben o çocukta :)
Gerilim dozu iyi güzel bir kitaptı, bu tarzı seviyorsanız bir şans verin derim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder