"Aşk mı kaderi kovalar, kader mi aşkı?"
Kimsenin çözemediği bilmecenin yanıtı bu romanda...
Adam, kadının ipek çilesine benzer ruhuyla sarılıp sarmalandıkça, kurtulamayacağı bir aşka tutsak oluyordu. Kozasının içindeydi artık. Ya değişip içinden çıkacağı, ya kalıp içinde öleceği!.. İkisinin sadece yalnızlıkları benziyordu birbirine. Sadece yalnızlıkları… fakat o da tıpatıp!..
Yazarı: Deniz Erbulak
Çevirmeni : -
Orjinal Adı: -
Yayınevi : İthaki Yayınları
Goodreads Puanı: 4.00
Seri Sıralaması: -
Safa Sayısı: 349
Kitap güzeldi,güzel olmasına ama beni deli eden tarafları da yok değildi, yazarın kalemi iyiydi fakat şu resmiyet olayını çok fazla abarttığını düşünüyorum, kitaba Ferit bey diye başladık Ferit bey ve Renan hanım olarak bitirdik , bu kadar resmiyet olursa ben nasıl ısınacağım bu karakterlere , onların sıcaklığını nasıl hissedeceğim , ne bileyim, biraz zor oldu, sevemedim ben bu resmiyeti : )
Ferit Yavuz olmasa kitabı bitirebilirmiydim emin değilim , bugüne kadar karşılaşacağınız en patavatsız, en öfkeli, en vurdumduymaz , en kaba, ama bir o kadarda dürüst, tatlı, deli, komik, aşık ve kollarınıza alıp sıkıca sarılmak isteyeceğiniz bir adamla tanışmaya hazır olun :)
Renan ise zamanında fırtınalı bir gençlik yaşamış şu anda 44 yaşında olan ( ki bu onu Ferit’ten 7 yaş büyük yapıyor ) bir kadın, fakat içinde bulunduğu durum onu hayattan tamamen koparmış, sadece işine ve babasına odaklanmasına neden olmuş, Renan, insanlardan uzak durması ,soğuk davranışları,ukalaca hareketleri,kendini dünya'nın merkezinde zanneden tavırları ve aşırı resmiyetiyle önce Ferit’i sonrada beni delirten bir kadın yada ikimizi de aynı anda delirtmiştir emin değilim : ))
Kitabın sonlarına doğru Renan’ın Ferit’ten uzak durmasının nedenini anladık ki baya sonlara doğru anladık, peki öğrendikten sonra neden hala uzak kaldın adamdan, neden o soğuk resmiyeti, o ruhsuz hallerini devam ettirdin, bari elinizdeki zamanı değerlendirin değil mi yok illa çektirecek Ferit'e hayır çektirdin de ne oldu :(
Çok zor bir aşk,ikisinin de içinde bulundukları durumdan dolayı devam etmesi bir o kadarda imkansız , ama yinede yaşanıyor gerçi öyle beklediğimiz gibi, aşkın, romantizmin, tutkunun, doruklarında olmasa da yaşanıyor, keşke yazar hiç değilse bu anları daha sıcak ve arzulu yazabilseydi..
Kitabın sonunu böyle bekliyormuydum evet, en azından birinin sonu belliydi , ama diğer karakterin sonunu böyle bekliyormuydum asla : (
Bu arada artık Paris Grisi rengini duydukça yada gördükçe bu kitap gelecek aklıma :)
Son sözüm Renan'a " O Kemanı Zamanında Çalacaktın" ....
PUANLAMA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder