Sayfalar

KURTLARA SÖYLE EVE DÖNDÜM - YORUM




Tanıtım Bülteni

Aşk insanı büyütür; önce hissettirdiği tarifsiz mutluluk sonra kaybetmenin verdiği derin acıyla...Günün birinde kimselere ahsedemeyeceğiniz türde bir sevgiye kapılırsanız?
En derine gömmeniz gereken ve ne kadar uğraşsanız da bir türlü peşinizi bırakmayan. Yok olup gideceğine zamanla daha da büyüyerek varlığınızı kaplayan ve sonunda ta kendiniz olup size dönüşen bir sevgiye?

Her bitişin yeni başlangıçlara açılan bir kapı olduğunu hatırlatan Kurtlara Söyle Eve Döndüm, önyargıların yalnızca gerçek sevgiye boyun eğdiğinin de güzel bir kanıtı...


Yazarı: Carol Rifka Brunt
Çevirmeni : Bahar Çelik
Orjinal Adı: Tell The Wolves I'm Home

Yayınevi : Martı Yayınları
Goodreads Puanı: 4.03

Seri Sıralaması: -
Safa Sayısı: 512







Yorumum 

Kurtlara Söyle Eve Döndüm benim tam puan verdiğim bir kitap, ilk sayfalardan itibaren o duygu yoğunluğunu hissediyorsun, özellikle sonlara doğru beni çok ağlatmıştı :( kitap hakkında hiç bir bilgiye sahip değildim alırken, eşcinsel temalı bir kitap olduğunu bile anlamadım, arka kapak tanıtımında bir şeyler beni etkiledi ve mutlaka okumalıyım demiştim..

Eşcinsel temalı bir kitap ama cinsellikten çok işin duygusal yanının ön plana çıktığı bir konusu var, bunu neden söyledim çünkü bazı arkadaşlarımın sorduğu ilk şey eşcinsel sex sahneleri çok mu olmuştu, bende bunu soruyorsan zaten alıp okuma demiştim onlara :)

Olaylar sadece üç kişi arasında geçmiyor, June'ın dayısı Finn'e olan duyguları Finn'in Toby'e olan duyguları, June'ın ailesi ve özellikle kız kardeşi ile olan ilişkisi, her detayı çok güzel anlatmış yazar. Özellikle Finn'in ölümüne kadar Toby'i aileden gizlemesi, June evine geldiğinde, Toby'nin tüm bu zaman boyunca onları rahatsız etmemek adına, alt katta gizlendiğini okuduğum kısım beni çok ama çok etkilemişti :(


Aslında bence Homofobik'ler okumalı bu kitabı belki ön yargıları kırılabilir ayrıca Homofobik ne çirkin bir kelime hiç sevmiyorum :(



PUANIM 








2 yorum:

  1. Kitabı yeni okudum. Gerçek anlamda bazı lafları damardan damardan işledi. Durup "Evet lan niye öyle?" dediğim çok şey oldu. Okudukça düşüncelere sürüklendim, keyfim kaçtı. Yani bana bunları hissettirecek kadar iyiydi. Anlatımı, olayları birbirine bağlayışı her bir karakterin kişilikleri geçmişleri ve her şeyin ortasında anlatıcı karakterin temsil ettiği asosyalite problemi... Evet eşcinsellik meselesinden daha çok etkiledi o hayalperestlik, toplumdan kopukluk, çekingenlik, iç çekişmeler ve kıskançlıklarla June. Onu hissettim, onu anladım. Bir parça kendimi buldum. Bu türden bir şeye en son Dostoyevski'nin Yeraltından Notları'nda yaşamıştım. Çok sık yaşamıyorum bu da yaşarsam değerli yapıyor.

    Ayrıca yazımda da kitaptan asosyallik bağlamında bahsettim.

    YanıtlaSil
  2. teşekkür ederim yorumunuz için,sayfanıza mutlaka bakacağım yazınızı merak ettim :)

    YanıtlaSil